Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Göktürkler:Türk Adını Tarihe Kazıyan İlk Devlet

Türk milletinin tarih sahnesine adım attığı dönemlerden biri, Göktürk Kağanlığı’nın kuruluşu ile başlar. Göktürkler, 6. yüzyılda Orta Asya’da kurulmuş ve “Türk” adını bir devlet ismi olarak kullanan ilk Türk topluluğu olmuştur. Bu, Türk adının dünya tarihinde resmî bir ad olarak yer almasını sağlayan önemli bir dönüm noktasıdır. Göktürk Kağanlığı, 552 yılında Bumin Kağan liderliğinde kurulmuş ve hızla Orta Asya’nın en güçlü devletlerinden biri haline gelmiştir. Bu dönemde Türk boyları, Göktürklerin liderliğinde birleşmiş ve bozkır kültürüne dayalı güçlü bir imparatorluk yapısı oluşturmuştur. Göktürkler, yalnızca askeri başarılarıyla değil, aynı zamanda diplomasi, ticaret ve kültürel zenginlikleriyle de dikkat çeker. Orhun Yazıtları ve Göktürk Alfabesi Göktürklerin en dikkat çeken miraslarından biri, dünyanın ilk ulusal alfabesi olarak kabul edilen Göktürk (Orhun) Alfabesi’dir. Bu alfabe, Türk dilinin ilk yazılı örneklerini oluşturmuş ve Türklerin edebi, siyasi ve kültürel birikimini ge...

Akadların Askeri Sistemine Dair Bilgiler

 Akadlar, askeri alanda oldukça organize ve yenilikçi bir sistem geliştirmiş, Mezopotamya’nın ilk merkezi imparatorluğu olmaları sayesinde askeri gücü birleştirmiştir. Ordularının başarısı ve yönetim biçimi, Mezopotamya’nın büyük bir kısmını kontrol etmelerini sağlamıştır. İşte Akadların askeri sistemine dair bilgiler: 1. Merkezi Ordu Sistemi Akad İmparatorluğu, Sargon döneminde merkezi bir ordu oluşturdu. Bu ordu, hem yerel halktan toplanan askerlerden hem de profesyonel birliklerden oluşuyordu. Askerler düzenli olarak eğitiliyor ve ihtiyaç duyulan bölgelerde hızla görevlendiriliyordu. 2. Sürekli Seferler Akad kralları, özellikle Sargon ve torunu Naram-Sin döneminde sürekli fetihler gerçekleştirmiştir. Bu seferler, ordunun düzenli olarak savaşta deneyim kazanmasını sağladı ve imparatorluğun sınırlarını genişletti. 3. Askeri Yenilikler Süvari Birlikleri: Akadlar, savaş arabalarının yanı sıra atlı birlikler ve haberciler kullanarak hızlı hareket edebilen bir askeri yapı geliştirdile...

Tarihin en uzun ve en kısa süren iki savaşı

 İngiliz-Zanzibar Savaşı, 27 Temmuz 1896'da gerçekleşen ve tarihteki en kısa savaş olarak bilinen askeri çatışmadır. Afrika'nın doğu yönündeki yer alan Zanzibar ve 19. yüzyılın sonlarında İngiltere'nin koloniyal etkisi altındaydı. Zanzibar'da, 1890'larda İngiltere'nin etkisi ve bölgedeki oluşumlar nedeniyle siyasi gerilimler mevcuttu. 1896'da Sultani Hamad Bin Thuwaini'nin ölümünün ardından Sultan Halid bin Barghash tahtası çıktı. İngiltere ise bu değişiklik onaylanmıyordu.  Sultan Halid bin Barghash'ın İngilizlerin onayladığı Sultan Hamoud'un yerine reddetmesi, İngiltere'yi harekete geçirdi. İngiltere, Sultan Halid'i tahttan indirip Sultan Hamoud'u yerine getirmek için askeri bir harekat başlattı. İngiltere, Zanzibar'daki hükümet binalarını ve askeri hedefleriyle yoğun bir bombardıman başlattı. İngilizlerin ateşi, kısa bir süre içinde Sultan Halid'in sarayını ve askeri mevzilerini yok etti. Savaşın Süresi yaklaşık 38 dakika s...

Menemen olayı

 23 Aralık 1930 sabahı Manisa'dan Menemen'e gelen dördü silahlı altı kişi, bir camiden aldıkları yeşil sancağı sabah namazından sonra ilçe meydanına dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalıştılar. Sarıklı ve cübbeli bu kişilerin, Şeyh Esat’ın Manisa’da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim Hoca tarafından yönlendirildiği iddia edilir.Halkın da isyana katılmasıyla isyancı grup kısa zamanda büyüdü. İlk eylemciler arasında, Giritli Derviş Mehmet, Şamlı Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan ve Küçük Hasan vardı. Derviş Mehmet cemaate kendini mehdi olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi. Arkalarında 70 bin kişilik halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söyledi.Eylemciler meydana diktikleri ve şeriat sancağı olarak adlandırdıkları yeşil bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye ve zikretmeye başladılar. "Şapka giyen kafirdir. Yakında yine şeriata dönülece...

Malazgirt Savaşı

 Malazgirt Savaşı Malazgirt savaşı Romen Diyojen'in Türkleri Anadolu'dan çıkararak İslam ülkeleri üzerinde hüküm sürmek istemesi, Türklerin Anadolu'yu yurt edinmeyi amaçladıkları, Pasinler savaşında mağlup olan Bizansların bu mağlubiyetinin hıncını almak istemeleri, Türkmenlerin baskılarının daha da artması nedeniyle çıkmıştır  1071 Malazgirt meydan muharebesiyle Bizans bu akınları durdurmaya çalışmışsa da başarılı olamamıştır. Malazgirt zaferi ile birlikte Anadolu kapıları Türklere açılmıştır. Zaferi müteakip, Türkler önemli bir mukavemetle karşılaşmadan kısa zamanda Ege ve Marmara kıyılarına kadar ilerlemişlerdir. Türk tarihi açısında önemli bir yeri olan Malazgirt Savaşı (26 Ağustos 1071), Selçuklular ile Bizanslılar arasında vukua gelmiştir. Bu savaş Bizans İmparatorluğu'nu yıkılış sürecine sokarken Selçuklular için ise Anadolu'nun kapısı görevi görmüştür. Nitekim bu savaştan sonra Anadolu Türk yurdu haline gelmiştir. Erva Öner 9C

Dünya’nın En Eski Tapınağı Göbeklitepe

Resim
Milattan önce 10 binli yıllarda inşa edildiği bilinen ve tarihteki en eski ibadet merkezi olan  Göbeklitepe  nerede diye merak edenler için söyleyelim: Bu tarihi yapı, Şanlıurfa'ya bağlı Örencik köyü  civarındaki  Tek Tek Dağları 'nın eteğinde bulunuyor.İnşasından yaklaşık 1000 yıl kadar sonra üstü kapatıldı.  1995 yılından beri  ise arkeolojik kazılarla tekrar gün yüzüne çıkarılmaya başlandı. Göbeklitepe'nin önemi Göbeklitepe   Mısır piramitlerinden   7 bin 500 yıl daha önce yapıldı. Yerleşik hayata geçişlerin ilk izleri için büyük bulgular barındırıyor.Çünkü yerleşik hayatı simgeleyen ve tarıma işaret eden buğdayın ilk izleri Göbeklitepe'de bulundu. Dinler tarihini de etkileyen Göbeklitepe, bilinen ilk ibadet merkezi. Neolitik dönemde inşa edilen yapı, yeryüzündeki ilk inanç merkezi olmasının ve buğday kalıntılılarının yanında büyük kaya parçalarının şekilli bir biçimde buraya taşınmasından ötürü, yerleşik hayatın ilk dönemlerinin başlangıc...

Mekke'nin Fethi: Müslümanların zaferi

Resim
  Mekke’nin Fethi: İslam Tarihinin Dönüm Noktasında Bir Zafer Mekke’nin Fethi, İslam tarihinde önemli bir dönüm noktasını işaret eder. 630 yılında gerçekleşen bu olay, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda adaletin, barışın ve İslam'ın yücelişinin simgesidir. Bu yazıda, Mekke’nin Fethi’nin tarihsel sürecini, anlamını ve İslam dünyası üzerindeki etkilerini ele alacağız. Mekke’nin Fethi’nin Öncesi Mekke, İslam’ın doğduğu topraklardı. Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ilk Müslümanlar, Mekke’deki zalim yönetimin zulmüne ve işkencelerine maruz kalmışlardı. Bu sebeple, 622 yılında Medine'ye hicret etmişlerdi. Ancak, Medine’ye yerleştikten sonra Mekke ile olan ilişkileri devam etti. Müslümanlar, Mekke’ye dönüş için çeşitli diplomatik ve askeri girişimlerde bulundular, fakat her seferinde Mekke yönetimi, İslam’ın yayılmasını engellemek için direndi. Hicretin 6. yılında, Hudeybiye Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma, Müslümanlarla Mekke’nin idaresi arasında barışçıl bir ortamın sağlanmasını ...

NEVŞEHİR: DERİNKUYU YERALTI ŞEHRİ

Resim
              Nevşehir Derinkuyu, Türkiye'nin Orta Anadolu Bölgesi'nde, Nevşehir il sınırları içinde bulunan ve Kapadokya bölgesinin en ilginç ve dikkat çekici yerlerinden biridir. Derinkuyu, yer altı şehirleriyle ünlüdür ve bu şehirlerden biri olan Derinkuyu Yeraltı Şehri, bölgedeki en büyük ve en derin yeraltı şehirlerinden biri olarak tarihi ve turistik açıdan büyük öneme sahiptir.         TARİHİ VE YAPIM SÜRECİ:  Derinkuyu Yeraltı Şehri'nin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu yerleşim yerinin MÖ 8. yüzyıla kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Erken Hristiyanlık döneminde, özellikle Persler ve Romalılar gibi farklı uygarlıkların baskılarından korunmak amacıyla, bölgedeki insanlar yeraltına sığınmış ve bu yeraltı şehirlerini inşa etmişlerdir. Derinkuyu Yeraltı Şehri, bölgedeki diğer yeraltı şehirleriyle birlikte, Kapadokya bölgesinin savunma amaçlı inşa edilen yerleşim yerlerinden  biridir. Derinkuyu Yeralt...

Mısırın Fethi

Resim
       Zamanının İskender'i: Yavuz Sultan Selim Mısır'ı ele geçiren imparatorluğun kaderini yaygın olarak Osmanlı Sultanı olan Yavuz Selim, "Hilafet tahtının sultanı" ve "Hadimü'l-Haremeyn" unvanlarının yanı sıra zamanları İskender'i olarak da anıyordu. Semra Orkan | 21.09.2019 - Güncelleme : 31.12.2019 İstanbul Babası 2. Bayezid'in sancak beyi olarak bulunduğu Amasya'da 10 Ekim 1470'te doğan 9. Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, 1510 yılına kadar Trabzon sancak beyliği yaptı. Şehzade Selim, kardeşi Ahmed'i tahtada geçirmeye hazırlanan kişi ordusuyla karşı karşıya geldi.  Bu sırada İstanbul'da yeniçeriler Şehzade Ahmed'i istemediklerini ve Selim'i desteklediklerini ilan etti. Bazı vezir ve paşaların da temellenmesi sonucu 2. Bayezid, tahtından Selim'i feragat etmek zorunda kaldı. Böylece Şehzade Selim, 24 Nisan 1512'de 9. Osmanlı hükümdarı olarak tahta çıktı. Yavuz Sultan Selim'in ilk hedefi Osmanlı Devleti i...