Türkler'in İslam'a Geçişi

 

TÜRKLER İSLAM'A NASIL GEÇTİ?


Merhaba bu yazımda sizlere Türkler'in İslam'a geçişi hakkında bilgiler vereceğim.




BU YAZININ AMACI


Türklerin farklı dinlere mensup olmaları ve dinlerinin değişimi Türk topluluklarının sadece göçebe bir yaşam tarzına bağlı olmaları ile açıklanamaz. Din değiştirme gibi karmaşık bir olgunun tek bir nedene bağlı olarak incelenmesi birçok eksikliği beraberinde getirmektedir. Kendi gelenek ve göreneklerine bağlı bir toplum olan Türklerin din değiştirme süreçleri hem karmaşık hem de birçok faktörün etkisiyle olmuştur. Türk topluluklarının göçebe yaşam tarzını benimsemesi ve bu vasıtayla dünyadaki medeniyetlere bakış açılarının kapalı toplumlara oranla daha geniş olması farklı düşüncelerin medeniyetlerinde vücut bulmasını sağlamıştır. Aynı zamanda Türklerin yaşadıkları coğrafyanın stratejik öneminden kaynaklı olarak ilişki içerisinde oldukları toplumların etkisinde kalmaları ve farklı medeniyetler ile çeşitli vesileler (savaş, ticaret, akrabalık kurma, paralı askerlik vs.) vasıtasıyla bağ kurmaları çok farklı dinleri tanıyıp benimsemelerine neden olmuştur.

Türklerin İslamiyet’i kabulü süreci, günümüzde farklı düşünce yapılarından kaynaklı olarak farklı şekillerde açıklanmaktadır. Bu çalışmada bahsi geçen konu dönemsel olarak ele alınmış, çeşitli kaynakların ışığında farklı etkenlerden yola çıkılarak değinilmeye çalışılmıştır. Bu yazımda Türklerin din değiştirmesi konusunda iki fikre değineceğim. Yeri geldiğinde de kendi fikrime değineceğim.




TÜRKLERİN DİNİ İNANCI


Türkler, yüzyıllar boyunca Orta Asya bozkırlarında kendilerine has bir medeniyet kurarak yaşamlarını sürmüş bir topluluktur. Kurdukları medeniyet içerisinde kendi dini değerlerinin yanı sıra toplumlarının kurallarına göre gelenek ve görenekler ortaya koyarak, bunlara sıkı sıkıya bağlı olmuşlardır. Türk topluluklarının aynı dönemde birbirlerinden bağımsız olarak benimsedikleri dinler olduğu tahmin ediliyor. Genel olarak bilinen Gök-Tengri dininin yanı sıra bazı Türk boylarının Şamanizm, Totemizm, Budizm ve Maniheizm gibi geleneksel inanç sistemlerini de benimsedikleri görülmektedir. Daha sonraki dönemlerde ise Çin, Arap ve İbrani milletlerinden etkilenerek farklı dinleri de tanıma fırsatı bulmuşlardır. Tabii ki bunun genel nedeni, Orta Asya’da yaşayan göçebe Türk topluluklarının uzun yıllar bölgelerindeki diğer etnik unsurlar ile ilişki kurmaları, onların çeşitli dini inançları ve yaşam tarzlarından etkilenmeleri, yayıldıkları coğrafyanın etkisi olarak da görülmektedir.




TÜRKLERİN İSLAMİYET’E GEÇİŞİNİ ÜÇ EVREYE AYIRABİLİRİZ:


1. Türklerin bireysel olarak İslamiyete geçişi (642-751)


2. Grup halinde din değiştirme, orduda ve yönetimde görevler üstlenme (751-868)


3. Toplu din değişiklikleri ve ilk Müslüman Türk devletlerinin kurulması (868-940)




TÜRKLERİN İSLAMİYETTEN ÖNCE BENİMSEDİKLERİ DİNLER


☆Budizm: Tabgaçlar (Çin'de devlet

kurdular, (386-556)


☆Budizm: Göktürk Hakanlığı (552-

745)


☆Maniheizm: Uygurlar (745-840)


☆Musevilik: Hazarlar VIl-XI. yy'lar




İLK MÜSLÜMAN OLAN TÜRK DEVLETİ BİLİNMEMEKTEDİR


Türklerin, İslam ordularının ilk karşılaşmasının, 751 Talas Savaşı olduğu söylenmektedir ancak bu söylem gerçeği yansıtmamaktadır. Talas Savaşı, Türklerin, İslam ordularıyla ilk defa aynı safta savaştıkları savaştır. Türkler, Talas Savaşı’na kadar bir çok kez İslam ordularına karşı savaşmış, İslamiyet dinini benimsememiştir. İslam dinini ilk kabul edenleri kesinlikle tespit etmek güçtür. Kabul gören genel görüşe göre İslamiyeti kabul eden ilk Türk topluluğu Karluklulardır. Bir kısım Hazarlar da pek önceden Müslüman olmuşlardı, denebilir.  İslamiyet dinini benimseyen ilk Türk devleti ise Karahanlılar olarak  kabul görmüştür. Türk boylarının İslamiyeti kabul edişlerindeki zaman farklılıklarının ve inanışta oluşan farklılıkların temel nedeni İslamiyet öncesi dönemde tek bir inanca mensup olmamaları denilebilir.




GÖK TENGRİ DİNİNİN GELENEKLERİ HALA SÜRMEKTE


İbni Fadlan’ın seyahatnamesi ve kaleme alınan diğer seyahatnameler bu görüşü çürüten kaynaklardan olmakla birlikte İlber Ortaylı da Anadolu’ya göç eden Türklerin büyük bir kısmının -özellikle Toroslar bölgesine göç edenleri vurgular- Gök-Tanrı inancına mensup olduğunu, Selçuklu Devleti döneminde Türk boylarının İslamiyeti benimsemesinin önemsenmediğini belirtmiştir. Hatta Osmanlı Devleti döneminde kadim dinin izlerinin görüldüğü vurgulanır. Bu konuda bir iddia da Halil İnalcık tarafından ortaya atılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han’ın akıl hocası olan Ak Şemseddin’in dahi yarı şaman (bu tabir Gök-Tanrı inancını sürdüren Alevi toplumu için kullanılır) olduğunu iddia eder. Dolayısıyla bu sürecin sonuç aralıkları hakkında net bir bilgi vermek mümkün değildir. Türklerin inandığı İslam anlayışının da Arap yada Fars toplumuyla birebir aynı olduğunu söylemekte mümkün değildir. Nitekim özellikle Anadolu Türkünün, Gök-Tanrı inancından, İslam inancına taşıdığı bir çok adet, Türkler tarafından İslam dini açısından kutsal görülmekte; fakat Arap toplumları tarafından bu inanışlar bidad ilan edilmektedir. Bunlara örnek olarak, vefatın yedinci gününde mevlit yapma, doğumda ve ölümde kırkıncı güne özel anlam yükleme, dua ederken kıbleye dönmek yerine göğe bakma, mezarlık ziyaretlerinde bulunma, yağmur duasına çıkma, kötü rüyayı suya anlatma, türbe vb. yerlerde dua etme verilebilir. Türkler gibi İslamiyeti benimseyen hemen hemen her toplumda da benzer eski örf ve adetlerin aktarıldığı da görülmektedir. Sonuç olarak Türklerin İslamiyeti kabulü yaygın görüşün aksine kısa sürede tamamlanmamıştır.




TÜRKLERİN İSLAM'A GEÇİŞİ İLE İLGİLİ İKİ FİKİR


Türklerin İslam'ı seçmesindeki 1. fikri maddeler halinde sıralarsak;

 

☆Türkler Talas Savaşında Araplarla yaptikları iş birliği sonucunda İslam'la tanışıp İslam'a geçmişlerdir. Türklerin İslamiyet’i seçme nedenleri ise;

☆İslamiyet'teki Allah inancı

ile Türklerdeki Gök Tanrı

inancınin Tek Tanrılı

temellere dayanması.

☆İslamiyet' teki "Cihat

"düşüncesi ile

Türklerdeki "Cihan

hakimiyeti" düşünceleri

arasındaki benzerlik.

☆Her iki dinde de ahiret

inancınin olması.

☆İslamiyet'in ahlaki, etik

kurallarının Türk ahlak

anlayışına uygun olması.


*BENCE* Ben bunun pek doğru olduğunu düşünmüyorum çünkü bence bir toplum sırf böyle sebepler için tüm yaşam tarzını baştan aşağı değiştiremez.




Türklerin İslam'ı seçmesindeki 2. fikri biraz daha hikayeleştirerek anlatabiliriz;


EMEVİLERİN İSLAM'I ÇIKARLARI GEREĞİNCE KULLANMASI


Önce bir cümle ile giriş yapalım: Türkleri Emeviler "İslam adına" katletmişlerdir. 

Kaba bir tabirle Hz. Peygamber (s.a.v.)'ın devletini yıkıp minberini ele geçiren Halife Muaviye'nin kurduğu Emeviler, Arap Cahiliyesini tekrar diriltmişler, ırkçılık, taassup ve kavmiyetçiliği resmi politika olarak benimsemişlerdi. İslam’ı bir paravan olarak kullanıp emperyalist hedeflerle tüm coğrafyalara taarruz başlatmışlardı. 670 yılından itibaren Türklerle etkileşim haline girmişlerdi. Emeviler’in gücünün doruğunda olduğu 700’lü yıllarda Türkler ise maalesef siyasi olarak çok dağınık ve zayıflardı. 1. Göktürk Devleti’nin yıkılmasından sonra Türk beylerinin bir bölümü Çin'e bağlanmak zorunda kalmışlardı.


TARİHİMİZDE AZ BİLİNEN İKİ OLAY

Bu konuda asıl acıklı olan;  "Türkler de tek tanrıya inanırdı, o yüzden islamiyetle tanışınca kolayca müslüman olmuşlardır" yaklaşımının öğretilmeye çalışılmasıdır. nedense türklere tarihleri hep eksik ya da yanlış öğretilir.

  

İşin gerçeği, bolca kan, bolca gözyaşı ve bolca katliam sonucu; 750'li yıllarda başlayıp 1400'lerin ortasına kadar devam eden yaklaşık 500 yıllık bir süreç içinde yavaşça gerçekleştiğidir.


Devlet islamı kabul etmiş görünse de, Selçuklu halkının büyük çoğunluğu eski Türk inançlarına bağlıydı. 1071'de Anadolu'ya giren türk ordularının çoğu hala Pagan inançlarını koruyordu. yani Bizans ordularına  "Allah Allah" nidalarıyla değil, bildiğiniz "huaaaaa!!" diye bağırarak saldırmıştık. şaşılacak bir şey yok tabi bunda, ne olacaktı ki? Osmanlı türklerinin 1400'lü yılların ortalarına kadar islamlaşması tamamlanmamıştı. Bugün hala Şaman olan bir kısım Orta Asya Türkleri haricinde, Osmanlı tebaası sayılan Türklerin tümüyle Müslümanlaşması Yavuz Sultan Selim döneminde ancak tamamlanabilmiştir.


*TALKAN VE CURCAN KATLİAMI*


    Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında bulunan bölge tarihi ipek yolu üzerindedir.. Türk beylikleri, bu bölgedeki, BUHARA, SEMERKANT, TALKAN, BAYKENT gibi şehirlerde yerleşmiş yaşıyorlar, deri imal ediyor ve pamuktan kağıt üreterek bunları satıyor ve iyi de para kazanıyorlardı.. Bu üretimlerinin yanı sıra Altın madenleri çalıştırıyorlardı. Özellikle adı zengin şehir manasına gelen, Semerkant’ın zenginliğinin o devirde dillere destan olduğu söylenir.. Bu zenginlik öteden beri Arapların iştahını kabartıyorduysa da, Türklerden çekiniyorlar ve araya sınır olarak koydukları Ceyhun nehrini geçmeye pek cesaret edemiyorlardı. Çünkü daha önce Halife Osman zamanında, Muhammed bin Cerir komutasındaki Araplar İslamı yayma bahanesiyle oraları talan etmek için 2700 kişilik bir ordu ile Fergane’ye kadar girdiyse de Türkler tarafından yenilmişlerdi. Ancak daha sonraları Muaviye tarafından, Ceyhun nehrinin altında kalan Horasan’ın tamamıyla işgal edilmesi ile o bölgede ilk Araplaştırma ve İslamlaştırma girişimleri başlamış oldu.

 

   Binlerce yıllık tarihi boyunca defalarca dünyaya hükmetmiş, farklı imparatorluklar ile tarih sahnesinde kendisine yer edinmiş olan Türk ırkı, dünya tarihinden asla çıkartılamayacak bir etki ve güce sahiptir. Bu muhteşem bir birikimin söz konusu olduğu dünya tarihine kara leke oluşturacak olaylarda mevcuttur. Bunlardan birisi de aslında bizim tarihimizde yaşadığımız bir durum olmasına karşın tarih kitaplarımızda pek fazla yer verilmeyen ancak dünyanın pek çok ülkesindeki tarih kitaplarında yer alan Türk soykırımı TALKAN ve CURCAN katliamı bulunmaktadır. Dünya tarihine yansıyan skandal olaylar arasında yer alan Talkan ve Curcan katliamları, Türk tarihi açısından ciddi bir soykırım niteliği taşımaktadır. Farklı katliam olan bu katliamlarda yüz binlerce Türk hayatını kaybetmiştir.


*TALKAN KATLİAMI*


Araplar tarafından Türk toplumları üzerinde o güne dek yapılmış en büyük katliamların başında gelir. Talkan Katliamı neticesinde toplamda 40 bin kadar Türk kılıçtan geçirilmiştir. Özellikle de Talkan yolu üzerinde bulunan ağaçlara asılan Türkler’ in asılı olduğu mesafe ise 24 kilometre gibi bir uzunluğa ulaşmıştır. KUTEYBE BİN MÜSLİM ile yaptığı anlaşmada kendisi ve toplumu açısından herhangi bir güvence olmadığının farkına varan NEYZEK TARHAN, diğer Türk Beyliklerinin her birine kendisinin gibi aldatıldığına dair uyarı mektupları gönderdi. Bu gelişmelerden haberdar olan Kuteybe bin Müslim ise, Belh isimli kentte hazırlıklarını tamamlayarak, bahar aylarında ciddi bir silahlı güç ile Talkan kentine doğru hareket etti. Bu tip bir saldırıya karşı herhangi bir hazırlıkları bulunmamasından dolayı Talkan kenti meliki Sehrek, Kuteybe ve ordusunun gelmesinden önce Talkan’ ı tamamen terk eder. Bu sayede herhangi bir savaş girişiminde dahi bulunmadan şehri ele geçiren Kuteybe, buna rağmen, şehirde ne kadar eli silah tutabilecek erkek varsa hepsini kılıçtan geçirir. Daha sonra  Kuteybe, hükümdar Nizek Tarhan'ın da boynunu vurdu ve onun başını Haccac'a yolladı. Nizek Tarhan'dan sonra bölgede İslamiyet yayıldı ve eski dinini koruyanlar, Budizm'den ayrılmayanlar ise "kafir" olarak sayıldılar. Kuteybe bin Müslim ayrıca  Nizek Tarhan'ın çocukları dahil ailesi ve silah arkadaşlarının da aralarında bulunduğu yüzlerce insanın boynunu vurdurdu. Toplamda 40 bin kişiyi kılıçtan geçiren Kuteybe’ nin ordusu geriye kalanlarda 34 kilometrelik mesafede Talkan şehri yolundaki ağaçlara asar. Kuteybe bin Müslim (669 – 715),  Emevilerin  en önemli Arap komutanlarından biri ve  Emevilerin Horasan valisi  olan Kuteybe bin Müslim  715'te ölür. Ölümünün ardından  Maveraünnehir' deki  Arap-İslam fetihleri geçici bir süre için kesintiye uğrar.


*CURCAN KATLİAMI*


Türkler üzerinde etkili olarak, onları Müslüman yapma gayesi ile KUTEYBE BİN MÜSLİM ve Emevi valisi HACCAC tarafından yapılan kıyımlar ve saldırılar, onların ölümünden sonra da devam etmiştir. Özellikle askeri kökenli olan Türk toplumlarının yaratmış olduğu korkudan sıyrılan Araplar, Kuteybe ve Haccac öldükten sonra dahi bu amaçlarından vazgeçmemiş ve saldırılarını tüm hızıyla sürdürmüştür. 716’ da ölen Kuteybe ile aynı yıl içerisinde Horasan’ a vali olarak atanan YEZİD İBNİ MUHELLEB, hemen Dağıstan üzerine yürür. Dağıstan meliki SALTEKİN burada uzun süre direniş gösterse de en sonunda şehir düşer. Sonucunda ise Horasan valisi ordusu ile burada 14 bin Türk’ ü katleder. Hızını alamayarak buradan Curcan’a doğru harekete geçer. Burada 300 bin dirhem ile Curcan teslim edilir. Savaşmadan şehir teslim edildikten sonra Horasan valisi Taberistan’a doğru devam eder. Bu sırada bir bölüğünü Curcan’ da bırakır. Deylem melikinden aldığın on bin kişilik ordu desteği ile Taberisten meliki, Yezid’ e karşı direniş gösterir. Bu sırada Curcan’ da halk ayaklanır ve buradaki düşman askerlerini yok eder. Bunu öğrenen Yezid, Curcan üzerine tekrar yürümeye başlar. 7 ay süren savaş sonucunda 4 bin kadar Türk’ ü esir alır ve bunları Enderiz Nehri’ne sürerek, burada katleder.  Kırmızı boyanan kanlı nehrin geçtiği un değirmenlerinde ekmek yaptırarak da bunları yerler. Bu şekilde kendince Allah’ a verdiği sözü yerine getiren Yezid’ in bazı tarih kitaplarına göre Curcan Katliamı boyunca tıpkı Talkan’ da olduğu gibi 40 binden fazla Türk’ ü katlettiği belirtilir. Bu olayların sonucunda da Türkler Müslüman olur. 


*Bence* Ben bu olaya inanıyorum çünkü bana göre bu daha mantıklı geliyor.


Yazımı konuyu araştırırken bulduğum ve çok beğendiğim bir sözle bitirmek istiyorum: "Tarihini unutan milletlerin coğrafyasını başkaları çizer..."

Ve son olarak buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyorum eğer yazımla ilgili belirtmek istediğiniz noktalar veya yanlış bildiğim ve yazdığım noktalar var ise bana @gozluklubirkizinblogu instagram hesabım üzerinden ulaşabilirsiniz.



Yazımi yazarken kullandığım kaynaklar

♡Vikipedi/Türklerin İslamiyete geçişi 

♡Vikipedi/Talas Savaşı

♡ Dergiparkakademik/ Türklerin İslamiyete Geçiş Süreci ve Etkili Olan Faktörler ♡acikders.ankara.edu.tr/Türk Kültür Tarihi İslamiyet

♡Ekşi sözlük/Türklerin İslamiyete Geçişi Akademik Kaynak/ Türklerin İslamiyeti Kabulü

♡Sinop Bilim Kültür Eğitim Derneği/İslam Adına Yapılan Türk Katliamları

♡Ekşi Sözlük/Talkan Katliamı

♡Ekşi sözlük/Cürcan Katliamı

♡Yeniçağ gazetesi/100 bin Türk kılıçtan geçirildi. Arapların Türk katliamı ♡mavididim.com.tr/Tarihimizde az bilinen iki olay

♡Reddit/Talkan ve Cürcan Katliamı hakkında Yanlış Bilgi Yayıyorlar

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akadların Askeri Sistemine Dair Bilgiler

Mısırın Fethi